İçeriğe atla Alt bilgiye atla

Taksonomi

Taksonomi, canlı organizmaların ortak özelliklere dayalı olarak hiyerarşik gruplar halinde tanımlanmasını, sınıflandırılmasını, adlandırılmasını ve düzenlenmesini içeren bir bilim dalıdır. Taksonominin temel amacı, yaşam çeşitliliğini sistematik olarak tanımlamak ve farklı türler arasındaki evrimsel ilişkileri tasvir etmektir.

Taksonomi biyoçeşitliliğin analizinde vazgeçilmez olan yegâne referans sistemidir, bilimsel altyapı, finansal kaynak ve taksonomist niteliği taşıyan bilim insanı varlığını gerektirir. Gerek dünyada gerekse ülkemizde biyoçeşitliliği ve türleri analiz edecek taksonomistlerin sayısı radikal bir şekilde azalmaya devam etmekte ve taksonomik araştırmaların çıktıları yavaşlamış durumdadır. Bu eğilimler, toplumumuzda, özellikle biyoçeşitlilik değerlendirmesi, ekosistem yönetimi, koruma, sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliği etkilerinin yönetimi ve haşere yönetimi için artan taksonomik bilgi ve hizmetlere olan ihtiyaç ile ciddi düzeyde çelişmektedir.

Dünyada biyoçeşitlilikle ilgili en önemli sorunlardan birisi, daha türlerin keşfi ve bilime tanıtımı yapılmadan nesillerinin yok olması tehlikesidir. Taksonomi, Dünya üzerindeki tüm yaşam formlarıyla ilgili iletişimin yapılandırılmasında hayati bir rol oynar. Doğru organizma adlarının genetik ve genomik verilerle ilişkilendirilmesi biyomedikal, tarımsal ve ekolojik araştırmaların neredeyse her yönünün temelini oluşturur. Doğru taksonomi, doğa tarihi ile deneysel bilim arasında önemli bir bağlantıdır ve patojenlerin ortaya çıkışı, istilacı türlerin yayılması, biyoçeşitliliğin kaybı ve iklim değişikliği gibi insan refahıyla ilgili olayların araştırılması için elzemdir.

Binominal isimlendirme, İsveçli, doğa bilimci Profesör Carl Linnaeus’un o ünlü eseri “Systema Nature”nin 10. baskısının yapılığı 1758 yılı, başlangıç olarak kabul edilir. Bu tarihten günümüze taksonomistler 250 yılı aşkın süredir dünyada tanısı yapılmış fosil kayıtlarda dahil yaklaşık 2 milyon türün varlığını belirlemiş, daha henüz keşfedilmeyi bekleyen 8 milyonu aşkın türün olabileceği, bu türlerin tespiti ve analizi için 1000 yıllık bir süreye ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadırlar. Ülkemizde de birçok yeni tür keşfedilmeyi beklemektedir.

En yukarı git